Modern Tavla Kuralları

Uluslararası tavla kuralları ülkemizde yaygın olarak uygulanan kurallardan bazı farklılıklar gösterir. Bu kural değişiklikleri, temelde oyunda beceriyi ön plana çıkarmak ve oyunu güzelleştirmek adına yapılmıştır. Aşağıda modern tavla kurallarının Türk tavlasından farklılık gösterdiği noktaları kalın yazıyla vurguladık.


1. Kurgu ve Diziliş

Tavla, iki oyuncu arasında bir tavla takımı üzerinde oynanır. Her iki tarafın rakibinden farklı renkte on beşer pulu, birer çift zarı ve birer "zar kutusu" vardır. Zar kutusu, zarların atılmadan önce içinde sallandıkları kutudur. Oyundaki "vido" değerini unutmamak için altı yüzünde sırasıyla 2, 4, 8, 16, 32, 64 sayıları bulunan ve ortaklaşa kullanılan bir "küp" bulunur.


! KURAL FARKI !

Modern tavlada zarlar elle atılmaz, zar kutusunun içine konarak atılır. Toplam bir çift değil, her oyuncuya birer çift olmak üzere dört zar vardır. 


Tavla takımı, üzerinde "hane" adı verilen 24 üçgen dilimin bulunduğu oyun alanıdır. Genellikle haneler saymayı kolaylaştırmak amacıyla birer hane arayla iki farklı renktedir. Tavla tahtası, her biri altışar haneden oluşan 4 bölgeye ayrılmıştır. Bu bölgelere "kadran" denir. Sahadaki 4 kadrana sırasıyla "iç saha" (kale), "dış saha", "rakip iç sahası" (rakip kalesi) ve "rakip dış sahası" denir. İç ve dış sahalar birbirinden "köprü" (bar) adındaki çıkıntı çubukla ayrılmıştır. 



Yukarıda pulların başlama pozisyonunda dizildiği bir tavla tahtası görüyoruz. Pullar bunun simetriği şeklinde de (iç saha sola, dış saha sağa gelecek şekilde) dizilebilir. Oyuncuların yüzleri birbirine dönük olduğundan pulların dizilimi birbirlerine göre terstir. (Eskiden pullar, kaleler ışığın geldiği yönde olacak biçimde dizilirmiş.) Oyuncuların anlaşamaması durumunda diziliş yönü zar atılarak belirlenir.


Oyuna başlarken oyuncuların 24 hanesinde 2, 13 hanesinde 5, 8 hanesinde 3 ve 6 hanesinde 5 pulları vardır.


2. Oyunun Amacı

Oyuncular sırayla zar atarak pullarını ilerlerler. Oyunun amacı tüm pulları kaleye getirip toplamaktır. Tüm pullarını önce toplayan taraf oyunu kazanmış olur. Oyuncuların pullarını toplamayı aynı anda bitirmesi mümkün olmadığından tavlada "pat" (beraberlik) yoktur.


3. Zar Atışı

Oyuncu zar atma sırası geldiğinde her iki zarını (başlama atışında bir zarını) zar kutusuna koyar, sallar ve tavlanın kendine göre sağ tarafına atar. Zarlar tavla zeminine düz oturmazsa atış geçersiz sayılır ve tekrarlanır. Oyuncu gelen zara göre pullarını ilerler. Oyuncu zarlarını kaldırmadığı sürece hamlesini geri alıp değiştirebilir. Pullarını ilerletip zarlarını kaldırdığı anda hamlesi tamamlanmış olur, hamle sırası rakibe geçer. 


! KURAL FARKI !

Ülkemizde oynanan tavlada "dokunulan pul oynanır" kuralı geçerlidir. Modern tavlada ise oyuncu zarlarını kaldırmadığı sürece hamlesini dilediği gibi geri alıp değiştirebilir. 


4. Pulların İlerletilmesi

İlk Hamle:

Oyuna başlarken oyuncular kendi sağ taraflarına birer zar atarlar. Yüksek atan oyuncu oyuna başlar. İki taraf aynı zarı atarsa zarlar farklı gelene kadar atılmaya devam edilir. İlk hamle olarak, başlayan oyuncu kendisinin ve rakibinin atmış olduğu başlama zarlarına göre hamlesini yapar. Hamlesini tamamladıktan sonra zarını alır, sıra karşı tarafa geçer. Bu ilk hamleden sonra oyuncular sırayla kendi zarlarını atarak oynarlar. Bu kural her oyunun başında, bir önceki oyunda en son kimin oynadığına ya da kimin kazandığına bakılmaksızın uygulanır.



! KURAL FARKI !

Ülkemizde oynanan tavlada başlama zarları farklı kullanılır. Oyuncular yine birer zar atarlar ve farklı atana kadar atmaya devam ederler. Yüksek atan oyuncu iki zarı da alır ve baştan atarak ilk hamlesini yapar. Dolayısıyla çift atarak oyuna başlama şansı doğar. Modern tavlada ise zarlar aynı geldiğinde baştan atıldığından, çift ile başlama şansı yoktur. Oyunda ilk hamleyi yapıyor olmak zaten yeterince büyük bir avantajdır. Başlayan oyuncunun çift ile oyuna başlayamıyor oluşu, bu adaletsizliği kısmen dengelemek içindir. Ayrıca Türk tavlasında bir sonraki oyunda başlama zarları atılmaz, kim kazanmışsa oyuna o başlar. (Kazanan oyuncunun yeni oyuna da ilk hamle avantajıyla girmesinin adil olmadığı söylenebilir. )


Oyuncular attıkları zara göre pullarını ilerlerler. Zarlar oyuncunun pullarını kaç hane ilerleyeceğini belirler. Pullar her zaman ileri, daha küçük numaralı bir haneye oynanır. Pullar tahtanın bir ucundan öbür ucuna giderken U şekli çizer. 



Rakibin kalesinde, örneğin 24 hanesinde bulunan bir pul önce köprüyü geçerek rakibin dış sahasına, buradan kendi dış sahasına, yine köprüyü geçerek kendi kalesine gelir. (Yani yukarıda görülen dizilişe göre saatin tersi yönünde, alternatif dizilişte ise saat yönünde ilerler.) Rakip ise bunun tam tersi yönde ilerler. Yani bize göre düşünürsek 1 hanesinden 24 hanesine doğru. Pulu oynarken köprü hane olarak sayılmaz.


Bir pulu ilerletirken aşağıdaki kurallar geçerlidir:

3-a. Pullar geriye doğru oynanamazlar.

3-b. İki zardaki rakamlar ayrı oynanır. Fakat her iki zar aynı pulu ilerletmek için kullanılabilir.

Örneğin 53 atıldığında oyuncu bir pulunu 5 hane, başka bir pulunu 3 hane ilerletebileceği gibi isterse aynı pulu önce 3, sonra 5 hane veya önce 5, sonra 3 hane ilerletebilir.


Oyuncu önce 3'ü sonra 5'i, ya da önce 5'i sonra 3'ü oynayabilir. Ayrıca bir zar tek bir pul ile oynanır. Yani 53 atıldığında bir pul 5, bir pul 1, bir diğer pul da 2 oynanamaz. 



3-c. Bir pul ancak boş bir haneye, kendi pullarının bulunduğu bir haneye ya da rakibin tek bir pulunun bulunduğu haneye ilerleyebilir. İki ya da daha fazla pulun bulunduğu haneye "kapı" denir ve rakip oyuncu pulunu o haneye koyamaz. Hatta rakibin kapısı olan bir haneyi geçiş noktası olarak kullanamaz. 



Siyah - 54 :

Siyah 54 zarıyla 24 hanesindeki pulunu 9 hane ilerleterek 15 hanesine koyamaz çünkü hem 4 zarıyla gideceği hanede, hem de 5 zarıyla gideceği hanede Beyaz'ın kapıları var. Bu durumda 24'teki pulun her iki "ayağı" kapalı denir. Siyah buraları geçiş hanesi olarak kullanamaz. Başka bir pulu ya da pulları oynamak zorundadır. Ama örneğin 63 atmış olsaydı o zaman 24/15 oynayabilirdi. Çünkü 6 zarı ile 18 hanesine gelir, sonra 3 zarı ile 15'e ilerlerdi.


3-d. Bir haneye konabilecek pulların sınırı yoktur. Oyuncu isterse 15 pulunu da aynı haneye

koyabilir.


3-e. Çift atan oyuncu (11, 22, 33, 44, 55 ya da 66) zarlarını ikişer kere oynar. Örneğin oyuncu 55

atmışsa 4 tane 5 oynar. 



Siyah - 33:

Siyah 33 attı. 4 kere 3 oynayacak. 24'teki iki pulunu 21'e, 13'ten iki pulunu 10'a getiriyor. 24/21(2), 13/10(2). Böylece aşağıdaki pozisyon oluşuyor:



3-f. Oyuncu eğer oynayabiliyorsa iki zarını da oynamak zorundadır (eğer çift attıysa dördünü de). Oynamama hakkı yoktur. Eğer zarların yalnızca ikisinden birini oynayabiliyorsa büyük olanı, yalnızca belli bir tanesini oynayabiliyorsa oynayabildiği zarı oynamak zorundadır. Eğer iki zar da oynamıyorsa, oyuncu o el hamle yapmaz. Buna "gele atmak" denir. Çift zarlarda ise oyuncu 4 hamlenin yapabildiği kadarını yapmak zorundadır. 


Oyuncu eğer zarların yalnızca birini oynayabiliyorsa büyük olanı oynamak zorundadır. 



Siyah - 66:

Siyah'ın oynayabileceği hiçbir 6'sı yok. Dolayısıyla bu el hamle yapamıyor. Sıra tekrar Beyaz'a geçer.



Siyah - 64:

Siyah bu pozisyonda 4 zarı ile 5/1 oynayıp, "6 zarını oynayamıyorum, hamlem yok." diyemez çünkü iki zarını da oynayabileceği bir hamle var. Siyah 13/9/3 oynamak zorunda. Bu gibi hamlelere "mecburi hamle" denir. 



Siyah - 43 :

Bu durumda Siyah, 6'dan 3'e oynayıp "dördüm yok" diyemez. (Yani "6/3, 4 yok" oynayamaz.) İki zarını da oynayabileceği bir hamlesi var çünkü. Siyah istese de istemese de 6/2, 5/2 ya da 6/2, 3/al hamlelerinden birini yapmak zorunda. 




Siyah - 65 :

Siyah "9/4, 6 yok" oynayamaz. Bu pozisyonda yalnızca iki zardan birini oynayabildiğinden büyük olanı oynamak zorundadır. "9/3, 5 yok" mecburi hamle. 


5. Kırma ve Oyuna Girme

Bir hanede tek başına duran pula "açık" denir. Eğer rakip kendi pulunu o haneye getirirse, oyuncunun o hanede bulunan pulu kırılmış olur. Kırılan pul köprüye konur. Bu pul geçici olarak oyun dışı olmuştur. Kırık bir pulu olan oyuncunun ilk yapması gereken hamle, kırık pulunu ya da pullarını oyuna geri sokmaktır. Kırık pulunu ya da pullarını oyuna sokmadan başka bir hamle yapamaz. Kırık pul oyuna rakibin kalesinden sokulur. 



Siyah - 62: 13/5*

Siyah 62 zarıyla 13/5* oynayarak Beyaz'ın 5'te duran açığını kırıyor. (* imi kırma anlamında)

Oluşan yeni pozisyon şu şekilde:



Beyaz - 63: K/22, 24/18

Hamle sırası Beyaz'da. Şimdi Beyaz ilk iş olarak köprüdeki kırık pulunu oyuna sokmak zorunda. Kırığını 22 hanesinden oyuna soktuktan sonra 6 zarı ile dilediği gibi oynayabilir. 24/18 oynuyor. Bu pozisyonda Beyaz kırığını 6 zarı ile oyuna sokamaz çünkü Siyah'ın 6 kapısı kapalı.


Bu örnekten 2 yeni kural söyleyebiliriz:

Kırık bir pul oyuna sokulduktan sonra diğer zar normalde oynandığı gibi oynanır. Kırık bir pulu herhangi bir haneden oyuna sokmak için o hanede rakibin kapısı olmaması, yani o hanede iki ya da daha fazla pulunun olmaması gerekir. Eğer Beyaz 66 atmış olsaydı kırığını oyuna sokamayacaktı.


Kırık pulun oyuna girebilmesi için iki zardan en az biriyle boş bir haneye konabilmesi gerekir. Örnegin aşağıdaki şekilde Siyah 31 zarı ile "Toplam 4 attım" diyerek pulunu 4 kapısına koyamaz çünkü rakibin hem 3 hem de 1 haneleri kapalı. Kırık pulu çıkamayacak bir zar atmaya da yine "gele atmak" denir. Gele atan oyuncu o el hamle yapamaz. Hamle sırası tekrar rakibe geçer. 



Siyah - 31 : Gele.

Siyah 22 ve 24 kapıları kapalı olduğu için kırık pulunu oyuna sokamıyor. Hamle sırası Beyaz'a geçer.


Eğer oyuncunun birden fazla kırığı varsa ve yalnızca bir kısmını girebiliyorsa, girebildiğini girer. Bütün kırıklar oyuna girmeden başka hamle yapamaz.


Eğer oyuncunun kırığı varken rakibi kalesindeki altı kapının altısını da kapatmışsa artık kırık pulu oyuna sokma olanağı yoktur. Bu duruma "tatil etmek" denir. Rakibi kalesindeki altı kapıdan en az birini açana kadar kırığı olan oyuncunun zar atmasına gerek yoktur. Nasıl olsa gele atacaktır. 


6. Toplama

Bir oyuncu bütün pullarını kalesine soktuktan sonra pullarını toplamaya başlayabilir. Attığı zarın hanesinde pulu varsa o pulu alabilir. Örneğin 64 attığında 6 hanesinden ve 4 hanesinden birer pul alır. Alınan pullar tavlanın dışına konur. Bu pullar oyuna tekrar sokulamazlar.


Eğer gelen zarın hanesinde bir pul yoksa oyuncu daha yüksek bir haneden bir pulunu ilerleterek o zarı oynamak zorundadır. Eğer daha yüksek hanelerde hiç pulu kalmamışsa bu durumda pulunun ya da pullarının bulunduğu en yüksek haneden pul alır. Eğer oyuncu zarını ilerleterek de oynayabiliyorsa, ilerlemek ya da toplamak seçimi kendisinindir. Toplama pozisyonunda pul toplamadan pulu ilerleterek oynamaya "sallamak" denir. 



Siyah - 63:

Siyah 63 zarıyla isterse 5/al, 3/al oynayabileceği gibi isterse 5/2, 4/al oynayarak açık vermekten kurtulabilir. İki zarını oynadığı sürece dilediği hamleyi seçebilir. 


Bir oyuncunun pullarını toplayabilmesi için kalan tüm pullarının kendi kalesinde bulunması gerekir. Eğer toplama sırasında bir pulu kırılırsa o pulu tekrar kendi kalesine sokmadan pullarını toplamaya devam edemez. Tüm pullarını rakibinden önce toplayan taraf oyunu kazanır.


7. Vido Kuralı - ! KURAL FARKI !

Vido kuralı ülkemizde nadiren uygulanmasına karşın uluslararası tavlada standart kabul edilir. Tüm turnuvalarda istisnasız olarak uygulanır. Bu kural sayesinde hem tavladaki şans etkeni azalır, hem de oyuna farklı bir boyut ve heyecan gelir.


Tavlada bir oyunun değerini vido kübü belirler. Her oyun küp 1'deyken, yani 1 puan değerinde başlar. Oyunu kazanan oyuncu küp değeri kadar puan alır. 


Vido kübü, üzerinde 2, 4, 8, 16, 32 ve 64 sayıları olan, normal zarlardan daha büyük bir küptür. Her oyunun başında küp 64'ü gösterecek biçimde iki oyuncunun arasına konur. Kübün ortada durması demek, oyunda henüz küp kullanılmadı demektir. Oyun sırasında oyunculardan biri uygun gördüğü takdirde rakibine "vido çekebilir", başka bir deyişle "kübü katlayabilir". Bunu yapmak için hamle sırası kendisine geldiğinde zarlarını atmadan önce tavla kübünü, üst yüzeyi ikiyi gösterecek şekilde tavla zeminine koyar ve "vido" der. Bunun anlamı şudur: "Kübün değerini, dolayısıyla oyunun değerini ikiye katlamayı öneriyorum."


Vido önerilen oyuncu kübü ya kabul eder, ya da reddeder. Eğer reddedecekse "pas" veya "kabul etmiyorum" diyerek kübü tekrar üst yüzeyi 64'ü gösterecek biçimde yana koyar. Öneriyi reddeden oyuncu pes etmiş sayılır: kübün tekliften önceki değeri kadar puanı (bizim örneğimizde 1 puanı) rakibine vermiş olur ve o oyun biter. Eğer oyuncu öneriyi kabul edecekse kübü kendi tarafına koyar ve "Kabul ediyorum" veya o anlama gelecek bir söz söyler. Bu durumda oyunun değeri ikiye katlanmış olur ve oyun kaldığı yerden devam eder.


Bir sonraki kübü katlama hakkı (yani "vido hakkı"), vidoyu kabul etmiş ve kübü kendi tarafına almış olan oyuncudadır. Dolayısıyla bir oyuncu aynı oyunda üst üste iki kez kübü katlayamaz. Her oyunun başında küp ortadadır ve her iki oyuncunun da vido hakkı vardır. İlk vidodan sonra bu biçimde küp her katlanıp kabul edildiğinde el değiştirir ve her kabul edilişte oyunun değeri ikiye katlanır.


Bir oyuncu yalnızca sıra kendisine geldiğinde zarı atmadan önce vido çekebilir demiştik. Oyuncunun kırık pulunun olması, hatta tatil edilmiş olması vido çekmesine engel değildir. Vido hakkı varsa isterse kırığı varken de vido çekebilir.


Bir oyuncunun kübü katlaması için hamle sırasının kendisinde olması gerekir. Dolayısıyla oyunun başında daha hamle yapılmamışken küp çekilemez.


Kübün katlanmasında herhangi bir son sınır yoktur ve kübün değeri 1, 2, 4, 8, 16, 32, 64 vb. biçimde sırasıyla istenildiği kadar arttırılabilir. Daha yüksek küp değerleri için üzerinde 128'den 4096'ya kadar ikinin kuvvetlerini gösteren küpler de mevcuttur. Bununla birlikte kübü kullanmayı iyi bilen oyuncular arasında kübün değerinin 8'i geçtiği oyunlar nadirdir. 



Siyah : ?

Yukarıdaki şekilde tavlanın sol ortasındaki kutucukta yazan "64" sayısı kübü simgeliyor. Henüz iki taraf da vido çekmediğinden küp ortada: her iki oyuncunun da vido hakkı var. Hamle sırası Siyah'ta. Siyah pozisyonda yeterince avantajlı olduğunu düşündüğü için vido çekiyor. Beyaz eğer reddederse 1 puan kaybedecek ve yeni oyuna başlanacak. Eğer kabul ederse kübü "2" yazan yüzeyi yukarıya bakacak şekilde kendi tarafına koyacak, Siyah zarını atacak ve oyun devam edecek. 



Beyaz : ?

Aynı oyunun daha sonraki hamlelerinden bir pozisyon. Beyaz'ın şansı yaver gitti ve Siyah'ın pullarından birini kırdı. Siyah gele attı. Beyaz bu pozisyonda oldukça avantajlı olduğunu düşünüyor ve kübü 2'den 4'e katlıyor. Siyah eğer pas derse Beyaz kübün o anki değeri kadar puan alır, yani 2 puan. Eğer kabul ederse kübün 4 yazan yüzeyi üstte olacak şekilde kendi tarafına koyar ve oyun kaldığı yerden devam eder. Küp 4'teyken oyunu kazanan taraf 4 puan ("mars" durumunda 8, "katmerli mars" durumunda 12 puan) alır. 


8. Mars ve Katmerli Mars

Bir oyuncu tüm pullarını topladığında eğer rakibi daha hiç pul toplayamamışsa buna "mars" denir ve kazanan oyuncu küp değerinin iki katı kadar puan kazanır.


! KURAL FARKI !

Ülkemizde uygulanmayan bir diğer kural da "katmerli mars" ("üçlük mars") kuralıdır. Eğer bir oyuncu tüm pullarını topladığında rakibi daha hiç pul toplayamamışsa, üstelik rakip kalede ya da köprüde (kırık olarak) hala pulu bulunuyorsa buna katmerli mars denir. Katmerli mars yaparak oyunu kazanan taraf küp değerinin üç katı puan kazanır.


Mars yapan oyuncu küp değerinin 2 katı, katmerli mars yapan oyuncu küp değerinin 3 katı puan kazanır.


Örneğin oyun bittiğinde kübün değeri 2 ise kazanan taraf normal oyun kazanırsa 2, mars yaparsa 4, katmerli mars yaparsa 6 puan alır. 



Siyah - 66 : 5/al, 3/al(3)

Siyah 66 atarak rakibi daha hiç pul toplayamadan tüm pullarını topladı. Üstelik Beyaz'ın bir pulu hala Siyah'ın kalesinde. Beyaz katmerli mars oldu. Siyah küp değerinin 3 katı puan kazanır. Küp 4'te olduğu için 3X4 = 12 puan. 


9. Crawford Kuralı - ! KURAL FARKI !

Önde olan oyuncunun maçı bitirmesine bir puanı kaldığında, bir sonraki oyunda oyuncular vido çekemezler. Bu oyuna "Crawford eli" denir. Crawford eli bittikten sonra oyuncular yine vido çekebilirler.


Bir örnekle açıklayalım: 



(Crawford kuralı doğabilecek bir haksızlığı engellemek için konmuştur. Örneğin 5 puanlık maçta skor 3-3 olsun. Bir taraf normal oyun kazanıyor ve durum 4-3'e geliyor. Bir sonraki oyunda geride olan oyuncunun artık kaybedecek bir şeyi kalmadığından mantıken ilk fırsatta kübü katlaması gerekir. Bu durumda önde olan oyuncu pas derse durum 4-4 olacak, kabul ederse "alan galip" olacak. Her iki durumda da skoru 3-3'ten 4-3'e getirmiş olmasının hiç bir değeri kalmamış oldu. İşte Crawford kuralı bir el için kübün kullanımını yasaklayarak bu tür bir haksızlığı kısmen ortadan kaldırmayı amaçlar.) 



Bu belge Cem Duran tarafından www.oyunicindeoyun.com sitesi için hazırlanmıştır. Yazar ve site ismi belirtilmeden kullanılamaz.